3 yılda yüzde 800 büyümeyi başardı

Başak Nur GÖKÇAM

Kozmetik sektörü, çıkardığı atık ve içerdiği kimyasallar nedeniyle çevreye en fazla zarar veren sektörler arasında yer alsa da kişisel bakım alanı insan için kritik bir öneme sahip.

Bu soruna çözüm üretmek üzere yola çıkan iki kardeş Hazal Evliyaoğlu ve Ozan Evliyaoğlu, 2020 yılında The Purest Solitons markasını kurarak sektöre farklı bir bakış açısı getirdi. Markayı, daha az atık ve doğru adımlar kullanma hedefiyle ortaya çıkaran iki kardeş, kozmetikte sürdürülebilirlik elde etmek amacıyla birçok projeye de imza attı. Markanın kuruluş hikâyesini anlatan The Purest Solitions kurucusu Hazal Evliyaoğlu, “Ben endüstri mühendisiyim ve yüksek lisansımı da Sürdürülebilir Kaynak Yönetimi Bölümü’nde yaptım.

Abim Ozan da Uluslararası İlişkiler Bölümü okudu. Onunla birlikte bilgi birikimimizi bir marka haline çevirmek isteyerek yola çıktık. Fizibilite sürecimiz 2019 yılında başladı fakat denk geldiğimiz zaman diliminde tüm dünya Kovid-19 salgını ile karşılaştı. Biz de o engele takıldık diyebilirim çünkü hesaplarımızın dışına çıkarak Ar-Ge sürecimizde 6 aylık bir gecikme yaşadık.

Çünkü pandemi sebebiyle fabrikalar kapalıydı. Bu gecikme sürecini de markamızın lehine kullanarak, ayaklarımızın üzerine çok daha sağlam basabildiğimiz ürünlerimizle doğru zamanlamayı da yaparak 2020 yılında ilk lansmanımızı yaptık” dedi.

Ürünlerimize tüketicilerimiz karar verdi

600 kişilik anket doğrultusunda gerçek tüketicilere ulaştıklarını belirten Hazal Evliyaoğlu, “400’ü kadın, 200’ü erkek toplamda 600 kişilik bir anket çalışması ile tüketicilerimiz 15 ürünümüzün ne olacağına karar verdi.

Biz de lansman için ilk 7 ürünümüzü bu 15 ürün arasından seçtik. Pandemi döneminde özellikle kişisel bakıma daha fazla zaman ayrılmasıyla, kullanıcı kitlemiz giderek büyüdü ve olumlu geri dönüşlerle insanlara istedikleri doğru cilt bakımını evlerinde de yapabileceklerini göstermiş olduk” diye konuştu.

2022 yılını toplam 1.2 milyon adet ürün satışıyla kapattıklarının bilgisini veren Evliyaoğlu, “Bu yıl ise sadece ağustos ayında 1.2 milyon adet ürün sattık. Hedefimiz ise yılı adet bazında 8 milyon satış yapmak. 2023 yılında yüzde 800’lük bir büyüme kaydettik. İlkelerimize sahip çıkarak büyümeye devam edeceğiz” dedi.

“Her noktaya ulaşmak istiyoruz”

The Purest Solitions olarak sürdürülebilirliği ekonomik ve ekolojik açıdan değerlendirmenin yanı sıra sosyal anlamda da projelendirerek ele aldıklarını belirten Evliyaoğlu, “Bu kapsamda Hayata Destek Derneği ile kadınların, çocukların ve çalışan mevsimlik işçilerin destekçisi oluyoruz.

4 ürünümüzü derneğe atadık ve onların gelirlerinden aylık olarak bağış gerçekleştiriyoruz. HAÇİKO (Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği) ile sokaktaki kedi ve köpeklere mama ve barınak gibi destekler sunuyoruz. Ayrıca Ecording ile de drone’lar aracılığıyla tohum atımı gerçekleştiriyoruz. Tüm bunları yaparken amacımız şeffaf olmak ve her noktaya bir şekilde dokunmayı başarmak” diye ekledi.

Depolarımıza gelen kutuları 3 kere kullanıyoruz

The Purest Solitions ekibinden bir kişinin tavsiyesi üzerine tesislerden depolara gelen kutuların 3 kere kullanıldığı bilgisini veren Hazal Evliyaoğlu, “Kargo kutularımızın kalıp değişikliğiyle zaten 580 ağacın kesilmesini önlemiştik. Kolilerin tekrar kullanımıyla da toplamda 861 adet ağacın kesilmesini engellemiş olduk” ifadelerinde bulundu.

Tüketici plastik içermeyen ürün istiyor

T-zone oil eraser adlı ürününün ambalaj seçiminde yaşanılan zorlukları da anlatan Evliyaoğlu, “Ambalajında plastik kullanmamak için büyük bir çaba sarf ettik. Amacımız, T-zone oil eraser formundaki ürünümüzü, plastik içermeyen bir ambalajla raflarda görmekti. Çünkü tüketicilerin yüzde 88’i artık plastik içermeyen ve çevreci ürünler görmek istiyor” dedi.

4.5 milyon ton plastiğin sadece yüzde 9’u geri dönüşüyor

Dünyada kişisel bakımgüzellik sektörü için üretilen plastik miktarı 4.5 milyon ton iken bu miktarın yalnızca yüzde 9’unun geri dönüştürüldüğünü söyleyen Hazal Evliyaoğlu, “Bizim sektörümüzün en büyük problemi, paketlemede kullanılan plastik miktarı ve bunun geri dönüşüm oranı. Bu noktada da tüketiciye düşen sorumluluk büyük çünkü bilinç çok önemli” vurgusunu yaptı.

Lokasyon ayağımızı 9’dan 2’ye indirdik

Endüstrinin üretim ayağı kadar lojistik ayağının da ciddi bir emisyona neden olduğunun altını çizen Hazal Evliyaoğlu, “Kargonun ulaşım süreci için 8-9 adımlık bir lokasyona ihtiyaç oluyor. Biz bu ayaktaki emisyonumuzu da azaltmak için Şipşak Kurye ile anlaştık ve lokasyon adımımızı 2’ye düşürdük. Bu sayede yüzde 77 ila yüzde 80 aralığında bir emisyonu engellemiş oluyoruz” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir