“`html
T24 Dış Haberler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’ın Kahire şehrinde gerçekleştirilen D-8 Zirvesi’nin ardından uçakta basın mensuplarına yaptığı açıklamalarda, ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump‘ın kendisine yönelik övgüleriyle “Suriye’de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye var” sözlerinin, gelecekteki ABD yönetiminin Türkiye’ye bakış açısını yansıttığını belirtti. Erdoğan, “Sayın Trump bu ifadeleriyle ülkemizin uluslararası düzeydeki gücünü ve etkisini vurguluyor. Doğru tespitler söz konusu; aramızda hiçbir sorun yok. Görevine başladığı günden bu yana sürekli görüşmelerimiz sürdü. Kendisi pragmatik bir lider ve müttefiklerine yük getiren politikaları revize etmek gibi bir vizyona sahip. Görev değişikliği sürecinden sonra, umarım ilk tebrikimizi gerçekleştirebilir ve gündemimizdeki konuları içtenlikle ele alabiliriz.” değerlendirmesini yaptı.
Trump’ın “Amerika, terör gruplarını bir süre taşıyabilir ama bu süre geçtikten sonra onları yalnız bırakmak zorunda kalacak” ifadelerini hatırlatan Erdoğan, gazetecilerin “Suriye’deki mevcut durum, bu sürecin sona erdiğini mi gösteriyor?” sorusuna ise “PKK/YPG’nin hesapları boşa çıktı. Esed’in beklentileri ise gerçekleşmedi. Artık yeni bir tablo ile karşı karşıyayız” yanıtını verdi.
Devam eden açıklamalarında, “Esed’in şu an için Rusya’da bulunması, durumun ne kadar önemli bir gelişme sergilediğini gösteriyor. Gelecekte, Suriye’deki halkımız kendi kaderini tayin edecek. Biz de onlara devlet yapısının nasıl oluşturulması gerektiği konusunda destek vermeye çalışacağız. Tecrübelerimiz doğrultusunda, yeni bir toplumsal sözleşme aracılığıyla devlet yapısı tesis edebilmemiz için Suriye yönetimine yardımcı olacağız” diye ekledi.
“Anayasa ile ilgili olarak Suriye yönetiminde yer alan isimlerle görüşmelere başladık”
Bir devleti faaliyete geçirmek için anayasa inşasının çok önemli aşamalardan biri olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bu bağlamda, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetimindeki yetkililerle iletişime geçmiş durumdayız. Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımız konuyla ilgili görevler aldı ve Dışişleri Bakanımız da tüm muhataplarıyla başından beri diyalog kurdu” ifadesini kullandı.
“Suriye’de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilmesi için zamanın geldiğini göstereceğiz. Bizim için, güney sınırlarımızdan gelebilecek tehditleri bertaraf etmek elzem. Bu tür bir riski kabullenmek asla söz konusu olamaz. Terör örgütünün temel amacı yalnızca hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için uzun vadede yalnız kalacaklar. Bu durum geçmişte de böyleydi, günümüzde de bu böyle fakat gelecekte var olmayacaklar.” açıklamasında bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Terör örgütünün sonu görünüyor. Yıllardır bölgedeki topluluklara kan döktüler; Türkler, Araplar, Kürtler ve Ezidiler gibi pek çok insana hayatı zindana çevirdiler. Bölgenin geleceğinde, teröristlerin yeri yoktur. Özellikle PKK ve onun uzantılarının son kullanma tarihleri dolmuştur. Suriye’de sağlanacak güvenli ortam, terör örgütlerinin militan teminini engelleyecektir. Artık bölgemizde barış ve huzurun sağlanması için yollar açıktır.”
Suriye üzerinden iç politika mesajı
“Bazı siyasi partiler, Suriye ile ilişkiler konusundaki görüşlerini son dönemde değiştirip, farklı açıklamalar yapıyorlardı” diyen Erdoğan, spesifik bir isim vermeden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e eleştirilerde bulundu ve “Artık aynı şeyleri dile getirme cesaretine sahip olduklarını sanmıyorum. Onların tüm beklentileri suya düştü. Suriye, bu yeni gelişimle birlikte güçlü bir yapı kurduğu müddetçe, İslam coğrafyasında önemli bir yer edinmiş olacak. 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip olan Suriye, göz ardı edilemez bir güç.” sözlerini sarf etti.
“Trump’ın görevi devralmasıyla ABD ile yapacağımız görüşmeler kritik öneme sahip”
Donald Trump’ın görevi devralmasıyla ABD ile yürütülecek görüşmelerin son derece önemli olacağını kaydeden Erdoğan, “Rusya’nın Suriye’de bulunan büyükelçilikleri ile başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediğini belirttikleri, bu durumun Suriye adına olumlu bir gelişme olduğunu düşünüyorum. Diplomatik misyonların sürüşü önemli. Ayrıca, İslam dünyası ve Batı’dan birçok ülkenin Sayın Colani ile ilişki kurmaya başlaması da yeni yönetim için bir güven işareti. Suriye, inşallah çok daha farklı bir düzeyde toparlanacaktır.” ifadesinde bulundu.
“İsrail, uluslararası hukuku ne zaman kabul edeceğini anlayacak”
“Yeni Suriye yönetiminin karşılaştığı bir diğer zorluk, güneydeki İsrail’in işgal alanını genişletme çabasıdır. Bu konuda Gazze’de olduğu gibi uluslararası hukukun işletilmesi yönünde Türkiye’nin katkı sunması noktasında hazırlıklar yürütülecek mi?” sorusuna, Erdoğan, uluslararası hukukun ihlalinin sürekli bir mesele olduğuna dikkat çekerek şöyle cevapladı:
“İsrail, Lübnan’da egemen bir devletin topraklarına göz koyarak kan dökmüş; dünya ise buna sessiz kalmıştır. Bugün, Suriye de bu pervasızlıkla karşı karşıya. BM Güvenlik Konseyi’nin 1967 tarihli 242 sayılı kararı, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini kınarken, bölgeden çekilmesini talep ediyor. Bu kararı hatırlatmak ve uygulamak için uluslararası toplumun faaliyete geçmesi önem taşıyor. Hem Batılı ülkelerin hem de uluslararası toplumun bu konuda net bir duruş sergilemesi gerekir. Yarın çok geç olmadan İsrail’in saldırganlığına karşı durulmalıdır.”
“Dostlarımız ve kardeşlerimiz için güvenli liman olma sorumluluğunu taşıyoruz”
Lübnan Cumhurbaşkanı Necip Mikati ile Ankara’da yaptığı görüşmeyi hatırlatan Erdoğan, “Mikati ‘Lübnan bir kriz yaşadı, ancak önce Allah’a, ardından Türkiye’ye güvenmemiz gerektiğini öğrendik’ dedi. Bu ifadeleri, Türkiyemize yöneltilen güvenin bir göstergesi olarak değerlendiriyorum. Bizim dostlarımız ve kardeşlerimiz için her zaman güvenli bir liman olduğumuzu kanıtladık. Gizli ajandalara dayanmadan, her zaman dürüst bir şekilde hareket ediyoruz. Biz, kimseyi yarı yolda bırakamayız ve arkamızdan kuyu kazmayız. Anadolu irfanında bu anlayış; ‘Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü’ şeklinde özetlenir.” diye ifade etti.
Erdoğan, ayrıca “Umarım Türkiye-Lübnan ilişkilerini güçlendirerek, Lübnan’ı bölgede kısa süre içerisinde ayağa kaldırırız” mesajını da verdi.
Yoğun diplomasi trafiği: Suriye’nin geleceği, barış süreci ve uluslararası işbirliği
Türkiye’nin Suriye gündeminde yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüğünü kaydeden Erdoğan, “Muhataplarınızla görüşmeler sırasında olumsuz bir yaklaşım gördünüz mü?”
“Açıkçası bu konuda olumsuz bir tepkiyle karşılaşmadım. Bölgesel ve küresel gelişmeler, sürekli olarak diplomasi trafiğimizi artırıyor. Suriye’nin geleceği, barış süreçleri ve uluslararası iş birliği açısından bu görüşmeler büyük önem taşıyor. Suriye diplomasimizde, görüştüğümüz liderlere Türkiye’nin, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğü için çaba gösterdiğini ifade ettim.”
“Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumanın yolu, öncelikle terör örgütleriyle mücadeleden geçiyor. DEAŞ gerekçesiyle PKK ve uzantılarına arka çıkan anlayış, Suriye’yi bölünmenin eşiğine getirdi. Biz, her zaman PKK, onun uzantıları ve DEAŞ unsurlarıyla mücadele ettik ve mücadeleye devam ediyoruz” diyerek sözlerine devam eden Erdoğan, “Batılı ülkelerin caddelerinde, meydanlarında nasıl DEAŞ gösterisi yapılamıyorsa, PKK ve uzantıları da olmamalıdır. Terör ile mücadelenin her alanda sürdürülmesi gerekmektedir. Suriye ile 900 kilometreyi aşkın sınırımız var. Bu sınır hattında Esed’e karşı alınacak tedbirlerle ilgili önemli adımlar atıyoruz. Yeni yönetimin oluşmasının ardından Suriye-Türkiye ilişkilerini daha ileri bir noktaya taşıyacağız. Halep’te çarşıların ve alışveriş yerlerinin hareketlenmesi de bunun göstergesi. Umuyorum bu hareketlilik orada bereketi de beraberinde getirecektir.” ifadelerini kullandı.
“Trump, Türkiye’nin gücünü ve etkinliğini gözler önüne seriyor”
ABD’nin 47. Başkanı Donald Trump’ın kendisine yöneltilen övgülerden yola çıkarak, “Suriye’de ilerleyen güçlerin arkasında Türkiye var” sözlerini değerlendiren Erdoğan, bu ifadelerin gelecekteki ABD yönetiminin Türkiye’ye olan bakış açısını yansıttığını belirtti. Erdoğan, Türkiye’nin gücü ve etkinliğinin herkes tarafından kabul edildiğine inandığını, “Biz de milletimize layık bir şekilde hizmet etme arzusundayız. Türkiye, kendi sınırlarından öte bir potansiyele sahiptir. Ülkemizi geliştirmek, köklerimize bağlı kalarak geleceğe taşımak, dostlarımız ve kardeşlerimizle dayanışma içinde olma sorumluluğumuz da var” şeklinde ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sayın Trump, aslında Türkiye’nin gücünü ortaya koyan bir durum tespiti yaptı. Gerçekten de hasım değil dost bir ilişki içinde olmanın yolu budur. Şu an itibarıyla, aramızdaki herhangi bir sorun olmadığını vurgulamakta fayda var; görüşmelerimizi sürdürdük. Trump, pragmatik bir lider ve müttefiklerine maliyet oluşturan politikaları düzeltme iradesini gösteriyor. Görev değişiminden sonra umarım ilk tebrikimizi yapabiliriz ve gündemimizde bulunan konuları dürüst bir biçimde tartışabiliriz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Devamı gelecek…
“`
